4 Ocak 2024 Perşembe

 

                                       DEĞİŞİM BENİMLE BAŞLAR

 

İnsan için en zor olan şey değişim ve değişmektir. Çünkü değişmek için fark etmek, yüzleşmek ve kabullenmek gerekir. Değişmek sanıldığı kadar kolay değildir ama imkânsız da değildir. En çok direnç gösterdiğimiz yer neresi ise; orasının değişime ihtiyacı vardır. 

 

Dünyaya ne kadar da çok anlam yüklüyoruz. Hiç ölmeyecek gibi planlar, programlar, hedefler, hayaller kuruyoruz. Dünyanın koşturmacası içerisinde dalıp gidiyoruz, her şeyi unutuyoruz, hatta kendimizi bile unutuyoruz, erteliyoruz. Bazen geçmişe dalıyoruz, anımsıyoruz bazen de geleceğe odaklanırken buluyoruz kendimizi. Şikâyet ettiğimiz, yakındığımız o kadar çok şey var ki. Alamadığımız ev, binemediğimiz araba, yetmeyen maaş, giyemediğimiz kıyafetler, ulaşamadığımız hedefler, sahip olamayacağımız hayaller, gidemediğimiz tatiller…

Geçip giden zamana, kaçırdığımız otobüse, çizemediğimiz sınıra, tartıştığımız yakınımıza, kazanamadığımız başarıya, sürdüremediğimiz ilişkimize, kıymet bilmediğimiz sevdiklerimize, hoyratça harcadığımız gençliğimize, zamana, yalnızlığımıza, okuyamadığımız kitaplara, iş yapmayan yakınlarımıza daha bir süre şeye şikayet edip duruyoruz.

 

Saymakla bitiremeyeceğimiz, değerini bilmediğimiz, fark edemediğimiz o kadar çok şey var ki. Başımıza bir sıkıntı, acı, yas gibi bir durum geldiğinde fark ediyoruz, anlamaya başlıyoruz. Çoğu zaman elimizdeyken, fark etmeden, kıymet bilmeden yaşıyoruz. Kaybedince elimizdeki nimetleri anlamaya, görmeye, idrak etmeye başlıyoruz. İnsan olarak çabuk unutuyoruz ya da unutmak yok saymak istiyoruz. Yüzleşip sorumluluk almak, konfor alanından çıkmak istemiyoruz.

 

ALİ ŞERAİTİ şöyle söylüyor: ’’  Konfor ruhun bataklığıdır.’’ Konfor insanı bir uyuşturucu gibi uyutur ve oradan büyük bir çile, ızdırap doğmadığı için hayatın sanatçısı olamaz hale getirir.

 

Hiç olmamış gibi davranırken buluyoruz kendimizi. 

Bu hayatın gelip geçiciliğini idrak etmeden, şikâyet ederek, üretmek yerine daha çok tüketerek geçiriyoruz.

Oysa şikâyet etmek yerine daha çok şükretmeli, Allah’a daha çok sığınmalı, tefekkür etmeli, her gün yeniden başlamalı, yaşamımızı yeniden inşa etmeli, ahiret için yatırım yapmalı, yüreklere daha çok dokunmalı, doğayla bütünleşmeli, şefkati sevgiyi merhameti çoğaltmak için gayret etmeliyiz.

 

Hırslarımızı, öfkemizi yenmeli. Bizden sonra gelecek nesillere güzel miraslar bırakmak için gayret etmeliyiz.

Huzuru hissetmeli, hissettirmeli, ihlasımızı artırmalı, güveni inşa etmeli, güven duymalı, değerlerimize dikkat etmeli, değerlerimizi kültürümüzü nesillere aktarmaya gayret etmeliyiz.

 

Nasıl konuştuğumuza dikkat etmeli, zihnimizden geçen düşünceleri fark etmeli, duygularımızı düzenlemeyi ve sağlıklı şekilde yaşamaya iznin vermeliyiz.

Önceliklerimizi yeniden gözden geçirmeli, bilinçli farkındalık içerisinde yaşamaya özen göstermeli, yardımlaşmayı, bir ve bütün olmayı güçlendirmeye özen göstermeliyiz.

 

Zalimin zulmün haksızlığın karşısında, mazlumların yanında olmayı, adaletle davranmayı, anlamlı bir yaşam inşa etmeyi … Kendimizden başlayarak, çocuklarımıza gençlerimize anlatmayı düstur edinmeliyiz.

Umutsuzluğu bırakıp, umudu çoğaltmayı, kini, nefreti, suçlamayı bırakmalıyız…

Değişimi başkalarından beklemeyi bırakıp, değişim için kendimizden başlamayı, kimsenin biz istiyoruz diye değişmeyeceğini kabul ederek, emin adımlarla yolculuğumuza devam etmeliyiz.

 

Sahip olamayacağımız şeyler için üzülüp kederlenmeyi bırakıp, sahip olduklarımızı fark etmeyi, daha çok şükretmeyi hamt etmeye özen göstermeliyiz.

 

Düne bakıp ders almayı, geleceğe bakıp plan yapmayı, bugünün içinde anda kalabilmeliyiz.

Ömür sermayesi her geçen gün saat azalan hayat içerisinde bilinçli bir farkındalıkla yaşamaya gayret göstermeliyiz.

 

Değiştiremeyeceğimiz şeyler üzerinde durup zaman harcamayı bırakıp, değiştirebileceğimiz şeyler üzerinde emek vermek için çabalamalıyız.

 

Umutsuzluğu, karamsarlığı bırakıp umudu diri tutmayı…

 Fazla düşünmeyi bırakıp eyleme geçmeyi, ne olursa olsun işlevselliğimizi sürdürmeyi öğrenmeliyiz.

Değişim ve dönüşüm benimle başlar. Bireysel gelişim bizi, sosyal gelişime doğru götürmelidir.

 Hz. Mevlâna şöyle söylemiş:

 ‘‘Dün akıllıydım dünyayı değiştirmek istedim; bugün ise bilgeyim kendimi değiştirdim.’’                                                                                                

                                                                                       SERPİL ÇOÜK

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  ŞİİR MASAL Derenin ötesinde inci tanem… Gözlerim arar ama bulamaz, Onsuz olduğumda nefesi sarar beni, Onunla olduğumdaysa heyecanı...