DEĞİŞİM BENİMLE BAŞLAR
İnsan için en zor olan şey değişim ve
değişmektir. Çünkü değişmek için fark etmek, yüzleşmek ve kabullenmek gerekir.
Değişmek sanıldığı kadar kolay değildir ama imkânsız da değildir. En çok direnç
gösterdiğimiz yer neresi ise; orasının değişime ihtiyacı vardır.
Dünyaya ne kadar da çok anlam yüklüyoruz.
Hiç ölmeyecek gibi planlar, programlar, hedefler, hayaller kuruyoruz. Dünyanın
koşturmacası içerisinde dalıp gidiyoruz, her şeyi unutuyoruz, hatta kendimizi
bile unutuyoruz, erteliyoruz. Bazen geçmişe dalıyoruz, anımsıyoruz bazen de
geleceğe odaklanırken buluyoruz kendimizi. Şikâyet ettiğimiz, yakındığımız o
kadar çok şey var ki. Alamadığımız ev, binemediğimiz araba, yetmeyen maaş,
giyemediğimiz kıyafetler, ulaşamadığımız hedefler, sahip olamayacağımız
hayaller, gidemediğimiz tatiller…
Geçip giden zamana, kaçırdığımız otobüse,
çizemediğimiz sınıra, tartıştığımız yakınımıza, kazanamadığımız başarıya,
sürdüremediğimiz ilişkimize, kıymet bilmediğimiz sevdiklerimize, hoyratça
harcadığımız gençliğimize, zamana, yalnızlığımıza, okuyamadığımız kitaplara, iş
yapmayan yakınlarımıza daha bir süre şeye şikayet edip duruyoruz.
Saymakla bitiremeyeceğimiz, değerini
bilmediğimiz, fark edemediğimiz o kadar çok şey var ki. Başımıza bir sıkıntı,
acı, yas gibi bir durum geldiğinde fark ediyoruz, anlamaya başlıyoruz. Çoğu
zaman elimizdeyken, fark etmeden, kıymet bilmeden yaşıyoruz. Kaybedince
elimizdeki nimetleri anlamaya, görmeye, idrak etmeye başlıyoruz. İnsan olarak
çabuk unutuyoruz ya da unutmak yok saymak istiyoruz. Yüzleşip sorumluluk almak,
konfor alanından çıkmak istemiyoruz.
ALİ ŞERAİTİ şöyle söylüyor: ’’ Konfor ruhun
bataklığıdır.’’ Konfor insanı bir uyuşturucu gibi uyutur ve oradan büyük
bir çile, ızdırap doğmadığı için hayatın sanatçısı olamaz hale getirir.
Hiç olmamış gibi davranırken buluyoruz
kendimizi.
Bu hayatın gelip geçiciliğini idrak
etmeden, şikâyet ederek, üretmek yerine daha çok tüketerek geçiriyoruz.
Oysa şikâyet etmek yerine daha çok
şükretmeli, Allah’a daha çok sığınmalı, tefekkür etmeli, her gün yeniden
başlamalı, yaşamımızı yeniden inşa etmeli, ahiret için yatırım yapmalı,
yüreklere daha çok dokunmalı, doğayla bütünleşmeli, şefkati sevgiyi merhameti
çoğaltmak için gayret etmeliyiz.
Hırslarımızı, öfkemizi yenmeli. Bizden
sonra gelecek nesillere güzel miraslar bırakmak için gayret etmeliyiz.
Huzuru hissetmeli, hissettirmeli,
ihlasımızı artırmalı, güveni inşa etmeli, güven duymalı, değerlerimize dikkat
etmeli, değerlerimizi kültürümüzü nesillere aktarmaya gayret etmeliyiz.
Nasıl konuştuğumuza dikkat etmeli,
zihnimizden geçen düşünceleri fark etmeli, duygularımızı düzenlemeyi ve
sağlıklı şekilde yaşamaya iznin vermeliyiz.
Önceliklerimizi yeniden gözden geçirmeli,
bilinçli farkındalık içerisinde yaşamaya özen göstermeli, yardımlaşmayı, bir ve
bütün olmayı güçlendirmeye özen göstermeliyiz.
Zalimin zulmün haksızlığın karşısında,
mazlumların yanında olmayı, adaletle davranmayı, anlamlı bir yaşam inşa etmeyi
… Kendimizden başlayarak, çocuklarımıza gençlerimize anlatmayı düstur
edinmeliyiz.
Umutsuzluğu bırakıp, umudu çoğaltmayı,
kini, nefreti, suçlamayı bırakmalıyız…
Değişimi başkalarından beklemeyi bırakıp,
değişim için kendimizden başlamayı, kimsenin biz istiyoruz diye değişmeyeceğini
kabul ederek, emin adımlarla yolculuğumuza devam etmeliyiz.
Sahip olamayacağımız şeyler için üzülüp
kederlenmeyi bırakıp, sahip olduklarımızı fark etmeyi, daha çok şükretmeyi hamt
etmeye özen göstermeliyiz.
Düne bakıp ders almayı, geleceğe bakıp
plan yapmayı, bugünün içinde anda kalabilmeliyiz.
Ömür sermayesi her geçen gün saat azalan
hayat içerisinde bilinçli bir farkındalıkla yaşamaya gayret göstermeliyiz.
Değiştiremeyeceğimiz şeyler üzerinde durup
zaman harcamayı bırakıp, değiştirebileceğimiz şeyler üzerinde emek vermek için
çabalamalıyız.
Umutsuzluğu, karamsarlığı bırakıp umudu
diri tutmayı…
Fazla düşünmeyi bırakıp eyleme
geçmeyi, ne olursa olsun işlevselliğimizi sürdürmeyi öğrenmeliyiz.
Değişim ve dönüşüm benimle başlar.
Bireysel gelişim bizi, sosyal gelişime doğru götürmelidir.
Hz. Mevlâna şöyle söylemiş:
‘‘Dün
akıllıydım dünyayı değiştirmek istedim; bugün ise bilgeyim kendimi
değiştirdim.’’
SERPİL
ÇOÜK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder