Taciz
Çocuk, genç, yaşlı; kadın veya erkek herkesin korkulu rüyası
haline gelen taciz olaylarına dur diyebilmek neredeyse imkansız hale geldi.
Hemen hemen her gün kulağımıza bir taciz olayı çalınıyor. Anneler çocuklarını
özgürce sokağa salamıyor, kadınlar özgürce sokakta yürüyemiyor. Kıskaç altında
kalmış gibiyiz. Çözümü de bulunamıyor. Bu insanlar çok sinsi ve kurnaz kimseye
görünmeden işlerini becermeyi biliyorlar. Yakalananlarsa iyi hal arkasına
sığınıp paçayı kurtarıyorlar çoğu zaman. Bazen de kurban rezil olurum
korkusuyla veya saldırganın tehditleriyle susuyor. Bu gidişe dur diyecek bir
şeyler yok mu?
Toplum olarak ahlaki sorumluluğumuzun bilincindeyiz ama
kendimizi koruma ve hakkımızı savunma konusunda oldukça pasif durumdayız. Oysa
bu çirkin saldırıların karşısında sesimizi çıkarıp çığlık atmasını
başarmalıyız. Azınlık olan içimizdeki bu sapıkları talere etmesini başaracak
bir yöntem bulmamız organize olmamız ve direnç göstermemiz şart.
Çocukluğunda, gençliğinde veya yetişkinliğinde saldırıya
maruz kalan insanlar travmatik tipler haline gelip sağlıksız bir kişilik
oluşturuyorlar ve hayata bakış açıları korku dolu hale geliyor. Bunu yapanlarsa
yaptıkları normal bir şeymiş gibi ortalıkta dolaşıp tekrarı için fırsat
kolluyorlar. Sanmayın ki bu sapıklar cahil ahlaksız kişiler arasından çıkıyor.
Haberlerde görüyoruz duyuyoruz bir öğretmende sapık olabiliyor bir profesörde;
cahilde sapık olabiliyor eğitimlisi de, köylüden de çıkıyor bunlar şehirliden
de. Bazısı çok saygılı, kibar ve çok güvenilen biride olabiliyor. İnsanların
çirkin dünyasının aynası oluyorlar bize.
Dedim ya toplum olarak ahlaki sorumluluğumuzun bilincindeyiz
diye… Dindarız, sorumluluk sahibiyiz, ahlaklıyız ve çirkin saldırılara karşı
yüreğimizde nefret taşıyoruz ama sadece o kadar. Haberlerde duyuyoruz
susuyoruz, toplumda duyuyoruz susuyoruz. Duyarsızlaşmışız ve bana dokunmayan
yılan bin yaşasın diyoruz oysa toplumsal olarak tepkimizi göstermemiz
gerekiyor. Bu sapıklara karşı mücadele eden kuruluşlara gidip bizimde bir
şeyler yapabileceğimizi ve bu konuda bilinçlendirilmek istediğimizi
söylemiyoruz.
Eğer toplumun dirliği düzeni ve ahlak yapısının devam
etmesini istiyorsak bu sapıklara bir dur diyelim. Gelin sapıklarla mücadele
eden kuruluşlarla iş birliği yapıp birleşelim. Toplumumuzu bu ahlaki
dejenerasyona sürükleyen durumdan kurtaralım. Hep beraber el ele verelim.
Biz eğer bu gidişe bir dur demezsek… Yasalarımızı bu
sapkınlığa karşı güçlendirmezsek kendini bilmez bu yaratıklar ülkemizde gün
geçtikçe çoğalacak ve büyüyüp iyileşmeyen bir kanser haline gelecek. Bizler
nasıl ki kendi yaşamımızda namusuna düşkün, ahlaklı ve temiz bir yaşam
sürüyorsak bu saldırıya uğrayan insanlarda ahlaklı insanlar ve onlarında
sağlıklı bir yaşam sürme hakları var. kendimize tanıdığımız hakları başkalarına
da tanıyıp bu gidişata bir dur demesini bilmeli bu çirkin tacizlerin önüne
geçmek için sesimizi çıkarmamız gerektiğini bir daha yineliyorum.
Tacizciler gerek hadımla, gerek idamla gerekse psikolojik
tedaviyle durdurulmalı. İyi halden beraat etmemeli. Hak ettiği cezayı görmeli,
toplumda deşifre edilmeli ve toplumdan tecrit edilmeli ki bir daha kimseye
bulaşmasınlar. Eğer cezalar ağır olmazsa bu pislikler gittikçe çığ gibi
büyüyecekler yukarıda da dediğim gibi tedavisi imkansız bir kanser halini
alacaklar toplumda.
Yineliyorum ve hep yinelemekten söylemekten vazgeçmeyeceğim
tepki verelim artık ve harekete geçelim. Biz bu sapıklara dur diyemezsek kim
diyecek ve toplumumuzun ahlakını ve sağlığını nasıl koruyacağız. Umarım gereken
tepkiyi gösteririz selam ile…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder