1 Haziran 2019 Cumartesi

Şiddet


                                                             Şiddet
        Bizi biz yapan değerlerden çıkartıp farklı bir varlık haline gelmektir şiddet… İnsanlığımızın içinde şiddete düşkünlük yoktur aslında. Biz benliğimizi oluştururken yapı taşlarımızın arasına sızarak yer edinen bu olguyu büyütüp geliştiririz. Oysa bunu yenecek ve sağlıklı tepkilere sahip olacak irade gücüne sahibiz. Bunun yerine biz ne yapıyoruz hayatımızın her alanına sindiriyoruz şiddetin gücünü. Fiziksel veya psikolojik fark etmiyor, varlığı bizi esir ediyor kendisine. Gittikçede daha da bağlanıyoruz bu duyguya kurtulmaktan ziyade…
        Şiddetin yaşamımızı kapsamasının en büyük nedeni cahillik ama ciddi cahillik… Öyle ki mürekkep yalamışta aynı dertten mustarip parmak basanda. Süreklide besleniyor ama nasıl; ailede, sokakta, okulda, siyasette, sporda, ticarette kısacası her yerde. Buna bir son vermek neredeyse imkansız. Kurtulmak için çok ciddi teşebbüslerde bulunmamız gerekli.
        En önce şiddeti iç dünyamızdan çıkarmamız gerekli. Kendimize şiddet uygulamayı bırakmalıyız ki karşımızdakine yapmaktan kurtulalım… Ama yapamıyoruz ne yazık ki. Alkol gibi, sigara gibi, uyuşturucu gibi bağımlılık yapmış bünyemizde. Süreklide dıştan içten beslenen habis bir ur gibi sarmış her yanımızı. Oysa öğrendiğimiz şiddetin hiçbir faydası yok insana. Nasıl yapmalı ve ne kullanmalıda bu kıskaçtan kurtulmalı bizi yutmaya çalışan bu dişli canavardan kurtulmalı. İnsanları birbirine düşüren, kavga ettiren, baskı uygulatan bu durumdan nasıl kurtulabiliriz.
        İş çözüme gelince şöyle bir duraklıyor insan!.. Gerçekten ne yapmalı diye düşünüyorum. Bana kalırsa çözümü beklide gözümüzün önünde. Mesela şiddeti talere etmemizi sağlayacak psikologlar yetiştirsek ve her yerde bu konuda seminerler versek. Ortaokul, lise ve üniversitelere mecburi ders olarak da koysak şiddetten kurtulma derslerini… Bu ve benzeri birçok çözüm önerilebilir.
        Bense size daha değişik bir öneride bulunacağım. Ailelere, okullara ve toplumun diğer yönlerine tasavvuf eğitimi verelim. Neden tasavvuf çünkü tasavvuf nefsi(egoyu,psikolojiyi)terbiye eder ve huyu güzelleştirir. İçimizdeki şiddet sevgisini alır yerine gerçek sevgileri koyar. İnsan sevgisini, doğa sevgisini, hayvan sevgisini vb.. sevgilerin iç dünyamızda canlanmasına yardımcı olur ve şiddetin kökünü kazır. Sözde değil pratikte uygulayabileceğimiz güzellikler öğretir bize tasavvuf. Mevlana hz. leri bizleri sevgiye davet etmiyor mu bilgisiyle öyleyse bilgi sevgidir şiddet değil. Bu kadar şiddeti sevmemizin nedeni beklide sevgiyi tanımamamızdır ve ona düşmanlığımızdır; oysa düşman olan şiddettir ve bize, çevremize, ilişkilerimize, hayatımıza zarar vermektedir. Bunu da tasavvufla yenebiliriz. Gerçek sevgiyi tanıyarak şiddeti yenebiliriz. Gerçek sevgiyi içselleştirip şiddeti iç dünyamızdan çıkartabiliriz. Gayret etsek başarabiliriz gerçekten.
Düşmandan kurtulmak çaba ister. Dosta sahip çıkmakta çaba ister. Gelin biz dosta yani sevgiye sahip çıkıp düşmanı hayatımızdan çıkartalım. Biraz tasavvufla ilgilenelim ve bize getireceği güzellikleri görelim. Umudumuzu hiç yitirmeyelim bu konuda. Şiddeti yok edelim ve gönderelim uzay boşluğuna… Yaşamımızı güzelleştirelim ve gerçek sevgileri, güzellikleri besleyelim. Atalım şiddetin ağır yükünü sırtımızdan ve belimizi büken ağırlığından kurtulalım. Dostluk ve sevgi elini uzatalım birbirimize. Yeryüzünü cennet yapalım şimdimize ve geleceğimize…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  ŞİİR MASAL Derenin ötesinde inci tanem… Gözlerim arar ama bulamaz, Onsuz olduğumda nefesi sarar beni, Onunla olduğumdaysa heyecanı...