1 Haziran 2019 Cumartesi

Kadın ve Şiddet


Kadın ve şiddet
Bizler çağdaş T.C. de yaşıyoruz… Siyasi sosyal pek çok hakkımız var. Atatürk bizim yaşamsal haklarımızı elimize almamız için gereken zemini sağladı. Seçilme hakkı, çalışma hakkı, hukuki haklarımız ve daha pek çoğu. Peki bu haklarımızdan yeterince yararlanabiliyor muyuz. Tabiî ki hayır neden çünkü ülkemizde henüz bilinç düzeyi gelişmemiş bir sosyal geleneksel alt yapı var. dikkat edin sosyal ve geleneksel diyorum. Dini yönden demiyorum çünkü dinin gerçek anlamda kadına tanıdığı hakları hemen hemen hepimiz biliyoruz ama bilmeyenler için ufak bir not geçeyim. Dinimizde kadına verilen haklara hiçbir yaptırımda rastlanmaz. Ana yani kadın her şeyden önce cennet ayakları altında olan çok değerli bir varlıktır. Peygamberimiz iyilik yapmada önceliği kadına vermiş ve veda hutbesinde erkeklere hitaben kadınlar size emanettir diye hitap etmiştir. Kadının varlığı ve insanlığı erkeğinki kadar değerli olduğu ve Allah katında sadece takva ile üstünlük olduğu belirtilmiş, cinsiyet ayrımı yapılmamıştır. Bu konuda daha çok şey söylense de burada bırakıyorum.
Günümüzde baktığımızda ise kadına verilen hakların toplumun çoğu kesimi tarafından bilinmediğini ve inanılmaz bir erkek hegemonyası altında yaşayan kadınların çoğunlukta olduğu görülmektedir. Bu hegemonya maddi manevi şiddete dönüşmekte ve toplumun her kesiminde görülmektedir. Bu şiddet gösterimi kültürel seviyedeki farklılıktan ileri gelmez. Yani eğitim düzeyi yüksek insanlar şiddet uygulamaz diye bir şey yok. Şiddet eğitimlisini-eğitimsizini de kapsamaktadır.
Kadın, öğretilmiş çaresizlik içinde yaşamına devam etmektedir çoğu zaman. Çünkü aşırı toplumsal baskı, gelenek ve görenekler kadının öğrenilmiş çaresizliği içinde tepkisiz kalmasına neden olmuştur gerçekte. Şiddet gösteren erkekse yapısına göre ya yaptığını marifet olarak görür ben erkeğim der ve alenen yapar veya toplum yani içinde bulunduğu çevre tarafından ayıplanacağını bildiği için şiddeti uyguladığı gibi bunu gizler ve şiddet uyguladığı kişinin üzerinde baskı uygulayarak da gizlemesini ister.
Uygulanan şiddet de çoğu zaman tek boyutlu değildir… Hem maddi hem de manevi olarak uygulanır: korkutur, başkalarının önünde aşağılar, aile veya akrabalarla görüşmeyi yasaklar, kadının istemediği yer ve biçimde zorla cinsel ilişkiye girer, kıskanıyorum adı altında sosyal medya hesaplarını kontrol eder, mesajlarını okur, telefonunu kurcalar, kadının kendisini terk etmesi olasılığına karşı kendisini öldürmekle tehdit eder veyahut başkasına zarar vereceğini söyler, parasına, telefonuna el koyar, çalışmasına engel olur, sosyal aktivitelerden ve kendini geliştirme olanağından mahrum bırakır, verdiği paranın her kuruşunu sorar… Ve daha bu yazdıklarımla beraber akıl almaz şiddet biçimleri uygular; döver, söver, yok sayar.
Bu şiddet uygulayan kişiler normal midir? Tabiî ki değildirler. Üstelik aldıkları akademik eğitim ve içinde oldukları aydın toplumda onların şiddetini engelleyemez. Bundan dolayıdır ki her kültür seviyesinde şiddet uygulayan insan görebileceğimiz gibi; her kültür seviyesinde şiddet gören kadın veya çocuk vardır.
Şiddetin yok edilmesi için, kadınların ve çocukların haklarını yaşayabilmeleri için toplumsal düzeyde bir şeyler yapmak farkındalık olgusuyla bilinçlendirmek gerekir. Şiddeti göreninde şiddeti uygulayanında hem psikolojik yönden tedavi edilmesi hem de şiddet gösteren için daha ciddi caydırıcı yasal yaptırımlar uygulanması gerekir. Günümüzde genelde yasalar yetersiz kalmakta şiddet uygulayanlar iyi halden serbest bırakılarak adeta şiddetlerini devam ettirmelerini istendiği bir duruma sokulmaktadır. Hem kendi yaşamlarını felce uğratırlar hem de şiddet uygulanan insanın hayatını çekilmez hale getirirler. Çünkü şiddet gösteren insanda mutsuz insandır ve şiddeti tek iletişim yolu olarak görmektedir.
 İşin uzmanları devletle işbirliği yaparak ciddi çalışmalar yapıp ülkeyi saran bu şiddet hastalığından kurtarmak için çaba göstermeliler. Bu konuda çabalayan kuruluşlar olsa da ülke genelinden yetersiz kalmaktadır. Umarım zaman içerisinde şiddet ve buna maruz kalanlar kurtarılır. Şiddetsiz sevgi dolu bir yaşam diliyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  ŞİİR MASAL Derenin ötesinde inci tanem… Gözlerim arar ama bulamaz, Onsuz olduğumda nefesi sarar beni, Onunla olduğumdaysa heyecanı...