7 Mayıs 2024 Salı

 

AHLAKSAL DEJENERASYON

Günümüz Türkiye’sinde gözlemlediğim şeylerden biride ne yazık ki ahlaksal dejenerasyon. Gerek gençlerin arasında gerek yetişkinlerde artık ahlaki değerlerin fazla itibar görmediğini fark ettim. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Özellikle TV’deki güncel bazı programlar buna şahitlik ediyor. Bir örnek vermek gerekirse. Müge Anlı’nın programına çıkan bir beyefendinin derdi. On dokuz yaşındaki oğlu, ikinci eşiyle kaçmış. Ve adamcağız onların yanında olan kızı almak için gayret ediyordu. Onu o ahlaksal bozukluğun içinde bırakmak istemediğini söyleyerek, geri almak istediğini haykırıyordu.

Bu gidişin sonu nereye varacak bilemiyorum… bu nasıl bir ahlak ve vicdan anlayışıdır. On dokuz yaşındaki çocuğu aşk adı altında kandır ve gizlice kaç. Bir de utanma duyguları yok. Kendilerini; biz birbirimize âşık olduk diye savunuyorlar. Ne günlere kaldık. Bu dejenerasyon nereden kaynaklanıyor bilemiyorum. Aile içi terbiye eksikliği mi? Yoksa eğitim sistemindeki yetersizlik mi? Ya da toplumsal değerlerin medya yoluyla yozlaştırılması mı? Veya hepsi birlikte bir kumpas kurmuş olabilir topluma.

Ahlak; bir toplumun en değerli yapı taşıdır. Bundan dolayı yetkililerin en kısa zamanda bu yozlaşmaya, dejenerasyona bir çare bulmaları gerekli. Öncelikle aile içi terbiye düzeltilmeli ve bana kalırsa aileyi inceleme altına alarak, fertlerini yozlaşmadan korumak amaçlı birtakım seminerler veya eğitimler düzenlenmeli. Daha sonra TV’ler deki ahlakı yozlaştıran diziler, programlar terbiye edilmelidir. Medya; ailenin tarafına geçmeli ve gayri ahlaki senaryoları gündeme getirmemelidir. Çünkü gündem ne kadar bu senaryolarla meşgul edilirse o kadara insanlar bu konuya yönelir. Çocuk, genç veya yetişkin gördüğü dizileri, programları örnek alarak hareket etmektedir. Belki de insanlara medyayı nasıl kullanmaları gerektiği dersi de verilmeli.

Bu söylediklerim birdenbire olacak şeyler değil. Nasıl ki yozlaşma yavaş yavaş geldi; iyileşme de yavaş yavaş gelir eğer iyileştirme çalışması yapılırsa. Bizler insanız. Kusursuz değiliz. Tabi ki hata yapacağız ama değerlerimizi kaybetmek ve onları görmemezlikten gelmek bizi daha kötü durumlara düşürür. Bu yüzden bir an önce yetkililerin bu konularda çalışmaları başlatması gerekiyor.

Tabi bu arada din olgusu da var. Bizim dinimiz çok güzel bir din ve ahlakı en güzel yapılandıran bir olgu. Belki de diyanet işleri başkanlığı da bu iyileştirme çalışmalarına katılıp dejenerasyonun önüne geçmek için çabalamalıdır. Aslında bu durum biraz da dinden uzaklaştığımız için olmuş olabilir. Önceden insanlar dine daha bağlıydı ve ahlak daha düzgündü. Şimdiyse dinden uzaklaştıkça ahlakta yozlaştı maalesef. Dilerim kısa zamanda bu sorunlara bir çözüm bulunur ve ahlaki değerlerimize yeniden kavuşuruz. FİRDEVS SUBAY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  ŞİİR MASAL Derenin ötesinde inci tanem… Gözlerim arar ama bulamaz, Onsuz olduğumda nefesi sarar beni, Onunla olduğumdaysa heyecanı...